İzmir’de kuluçkahanesi olan ilk salyangoz çiftliğini kuran Gamze Atay, Polonya’dan anaç ithal ederek ürettiği salyangozları iç ve dış piyasaya sunuyor.
İzmir’de 2 yıl önce kuluçkahanesi olan ilk salyangoz çiftliğini kuran Gamze Atay, Polonya’dan safkan anaç ithal ederek ürettiği salyangozları iç ve dış piyasaya sunuyor. Yakın zamanda kuluçkahanenin kapasitesini arttırarak yüksek miktarda salyangoz yumurtası üretimine hazırlanan Atay, hayvanların sıvısından yaptığı krem ve serumu da dünyaya pazarlıyor.
Yaklaşık 20 yıldır mermer sektöründe olan Gamze Atay, yaklaşık 2 yıl önce farklı bir yatırımı hayata geçirmek istedi. Araştırmaları sonucu Türkiye’de sadece doğadan toplayıcılığın yapıldığını ve kimsenin çiftlik ortamında kuluçkahane kurarak kara salyangozu üretmediğini fark eden Atay, Polonya’dan ithal ettiği 600 kilo salyangozu anaç olarak kullanarak üretimini 20 tonun üzerine çıkardı. Kadın girişimci Atay, sadece salyangoz üretmekle kalmayıp, çiftliğinde yetiştirdiği salyangozların sıvısı ile hazırladığı krem ve serumu her yaştan hedef kitlesine ulaştırıyor.
SALYANGOZ ÇİFTLİĞİ İLE ÜRETİM 30 KAT ARTTI
Kara salyangozunun 40 yılı aşkın süredir Türkiye’de doğadan toplandığını ve pişirilerek ihraç edildiğini bildiren Atay, şunları söyledi:
“Hiç kimse çiftliğini kurup bir kuluçkahanede yumurta çıkartmamış. Biz hem kozmetikte kullanabileceğimiz hem de canlı olarak ihraç edebileceğimiz bir salyangoz türü seçtik. Polonya’daki bir çiftlikten üremesi, yetiştirilmesi, hasat edilmesi ve sıvısının çıkarılması için farklı zamanlarda pek çok eğitim aldık.
Polonya’dan ithal ettiğimiz anaçları çiftlikteki kuluçkahanemize getirdik. Araştırmalarımız sonucunda hijyenik koşullarda yetişen salyangozların doğadan toplananlara oranla çok daha iyi olduğunu gördük. Toplanan salyangozların doğada yedikleri gıdayı takip etmek mümkün olmadığından bunların verimli üreyemeyeceğini, ürese bile insan sağlığına zararlı ağır metaller ve bakterileri taşıyabilecekleri riskini gördük. Bu nedenle çiftlikte gözünü açmış safkan ve kozmetikte en etkili hammaddeyi verebilen bu türü ithal ettik. Şu anda çiftlikteki yaşam bahçelerinde 20 tonun üzerine ürünümüz var.”
SALYANGOZLAR ÖZEL GIDALARLA BESLENİYOR
Artık anaçlarını da kendisi yetiştiren Atay, salyangozları kuluçkahanede daha yüksek miktarlarda yumurtlatarak hem kozmetik hem de yumurta ve canlı salyangoz ihracatını büyütmeyi hedefliyor. Sağılacak salyangozların özel gıdalar ile beslendiğini ve özel parametrelere göre seçildiğini vurgulayan Atay, şöyle devam etti:
“Salyangozların sıvısı, özel olarak eğittiğimiz kadınlarımız tarafından çok özel bir yöntemle çıkarılıyor. Bu operasyon sırasında salyangozlar kesinlikle ölmüyor ve cilde en faydalı olan ekstrelerini veriyorlar. Daha sonra yine özel olarak beslenerek döngülerine devam ediyorlar. Salyangoz sıvısı organik bir madde olduğu için bakteri üretebileceğinden gerek uzun süren laboratuvar testlerimizde, gerekse üretimimizde son derece hassas davrandık.
Salyangozun bilinen faydaları yüzünden ne yazık ki salyangoz adını kullanarak salyangoz kremi ürettiğini iddia eden bazı oluşumlar var. Bu konuda özellikle halkımızı bilinçlendirmek ve dikkatlerini çekmek istiyorum. Salyangoz ektresi bu kadar kolay elde edilebilecek bir madde değildir. Bazı firmalar ekstrenin yerine bitkilerden elde edilen ve ucuz bir hammadde olan Allantoin’i koyarak pazarda yer almaya çalışıyorlar ve bu ürünlerin gerçek ürünle bir alakası olmadığından tüketicide hayal kırıklığı yaratıyor. Bizim yetiştiricilik belgemiz, 3 farklı sağlık sertifikamız ve ihracat belgemiz var. Bizim ürünümüz doktor kliniklerinde satılıyor.”
KREM VE SERUMU ÖNCE KENDİSİ TEST ETTİ!
Salyangoz sıvısının çok güçlü olduğunu ve saf olarak kullanılmasının yan etkileri olabileceğini belirten Atay, bu tür organik ürünlerin faydalı olabilmesi için doğru formüle edilmesi gerektiğini vurguladı. Krem ve serumu deneme sürecinde önce kendisinin kullandığını dile getiren Gamze Atay, “Kendi cildimde kullanınca çok olumlu sonuçlar aldım. Özellikle sivilceli ve akne izli ciltlerde çok etkili. Ürün çıkalı 2 ay oldu. Ciltte renk homojenliği sağlıyor. Lekeler üzerinde çok etkili. Her yaş için cilt üzerinde onarıcı ve olumlu etkileri var. Tamamıyla yaşlanma karşıtı olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.
Mevcut çiftliğin yılda 30 ton kapasiteye göre hazırlandığını ve tesisteki kapasiteyi arttırmayı hedeflediklerini kaydeden Atay, kozmetikte hızla ilerleyerek ihracat ayağını güçlendirdiklerini ifade etti. Yeni çiftlikte tonajın daha yüksek olacağını vurgulayan Atay, “Yılda yaklaşık 69 milyon yumurta çıkarabileceğiz. Bu da bize kozmetik hammaddesinde gücü ve sürekliliği getirecek. Zaten şu anda var olan tonajımız bile kozmetik için yeterli, ama biz canlı salyangoz ihracatını da büyütmek ve yurt dışına yumurta da satmak istiyoruz” dedi.
“KENDİ KOZMETİĞİMİZİ KENDİMİZ YAPALIM”
Yaklaşık 1 yıl içinde yeni tesisin tam kapasite çalışmaya başlayacağını belirten Atay, şunları söyledi:
“Yıllardır Türk mermerlerini ihraç ederek ülkemize önemli döviz girdisi sağlıyoruz. Hedefimiz bunu kozmetik ve su ürünleri sektöründe de başarmak. Türkiye 2018 yılının ilk 6 ayında 270 milyon dolarlık kozmetik ithalatı yapmıştır. İşte bu sektörde yola çıkmamızın ana nedenlerinden biri de budur. ‘Neden kendi kozmetiğimizi hammadde konusunda dışarıya bağımlı kalmadan kendi kaynaklarımızı kullanarak kendimiz yapmayalım’ dedik. Tabii ki üretimimiz artıkça iş gücü ihtiyacımıza paralel olarak özellikle kadın istihdamını artıracağız. Ürün geliştirme çalışmalarımız son hızıyla devam ediyor. Çok yakında başka faydalı ve benzersiz ürünler de çıkaracağız. Şu an ABD ve Orta Doğu ile görüşmelerimiz sürüyor. 2020 yılında uluslararası kozmetik fuarlarında da yerimizi alacağız. Hedefimiz her zaman daha üretken olmak, hem iç, hem de yurt dışı pazarlarda söz sahibi olmak ve ülkemize yeni ihracat girdileri sağlamak.”